Şiirlerim

FOTOĞRAFTAKİ TEN


Fotoğraftaki ten.
Ağrılı bir anımsayış...

Arsız hatıraların içinde, saklanmış küskün aşıklar...

Yağmalanmış ayrılıklardan sıyrılan vazgeçmiş intiharlar...


Diye başlar yazacaklarım,
doğmamış bir sayfanın ilk iç çekişinde.

Ellerim öylesine hırçın,
bir kadeh kin tutarken.

Ruhumda bir mayın,
bir inançsız cümle patlatacak sanki.

Şakaklarımda utandıran anılarımın hırıltıları...

Fotoğraftaki ten...

Sarhoş bir şehvet,
yürüyebilmekten aciz körelmiş dokunuşlarıyla.

Unutulmuşun içinde kalan bir ten parçası yaşatıyor,
gözbebeklerinden aynalara sıçrayan öpüşmeleri...

Çarşaflara sarılmış dokunuşlar,
arzularımın arasından kayıp gidiyor ölü bulutlar gibi...

Ten, Sen ve Fotoğraf...

Dudaklarından düşen gözyaşlarını topluyorum tane tane...
Usulca...
İncitmeden...
Saklayarak...

İnce bir rötuş yapıyorum kalbinde sonra.

Fotoğrafı siliyorum.
Sen ve Ten kalıyorsun geriye.
Bir de bakışlarındaki dönüşsüz yara...

Diye biter,
yalnız sen...







DİRİM VE YAS




Dirim/i kokundan mahrum eden zehirli geçmişim,

zehirli dokunuşlara bulaşıyor isimsiz bir salgın gibi.

İsmi kaybolmuş bir sancının şifrelerini çözmeye çalışırken,

yine böyle bir aşk havlinde,

göğün üstünde ücra bir hücreye sokulasım geliyor.

Bir ihanet arefesinde,

ihaneti sanki bir bayram gibi kutlamaya çalışmak...

Sabahın gözünü yeni açtığı bir vakitsizlikte,

heyecanla, yastığımın altında sakladığım dudak izlerini acıma giydirmek istemem...

Yasını tutturmaya çalıştığım,

daha yeni kırılmış dokunmalarımız değil mi...

Anlayamadığın öykülerimiz saklı hala bedenimde.

İhtirasla avuttuğum,

yeni yetme bir yalnızlık değil ki bendeki.

Yine de biliyorum...

Mayalamaya çalıştığım hamurumuzdan,

bayağı kuşe kağıda basılı,

Üç beş kişinin okuduğu bir küpür olur sadece...

Kalırsa da dibi kalır denizin...

Kalırsa da rengi kalır sadece denizin....

Kumsalımızdan geriye kalan,

birkaç sararmış bakışın,

canıma dokunuşların,

biraz da nefesin olur sadece...

Ben gidiyorum şimdi,

öyküler mezarlığıma...

Senin de isminin olduğu,

gözyaşı düşürdüğüm anılardan,

biraz af dilemeye...


  Son İlmek Sendromu O rağmen öyle değil işte röprodüksiyon bir  aşk  - lezzetli bir sahtelik kısa bir reklam arası - sonra yine üzüleceğiz ...